Akıcı Konuşma Güçlüğü (Kekemelik)

Akıcı Konuşma Güçlüğü (Kekemelik)

Kekemelik konuşma akıcılığında sesli veya sessiz duraksamalardan ("bloklar"), sözcük birimlerinin (ses veya hecelerin) tekrarlanmasından (örneğin: "s-s-s-soğuk") veya uzatılmasından (örneğin:"sssssıcak") oluşan bir konuşma bozukluğudur. Genellikle dil gelişiminin erken dönemlerinde (2-6 yaş) ortaya çıkan kekemelik genellikle aşırı zorlanmalar, göze batıcı (kafa, kol hareketleri veya bedensel) gerginlikleri içerir.

Çocuklarda, 1,5-2 yaşına dek süren dönemin ardından düşünce gelişimi, konuşma gelişimine göre daha ön planda olduğu için düşüncesini kelimelere aktarması sorun olabilir bu da kekemeliğe yol açabilir. Kekemelik genellikle çocuk bir süre akıcı konuştuktan sonra gözle görülen bir neden olmadan 2 ila 5 yaşları arasında gelişir fakat istisnai durumlarda daha geç başladığı da görülür. Kekemeliğin daha çok belirgin olduğu yaş, 5 yaş civarıdır. Erkek çocuklarda kız çocuklarına oranla kekemelik daha sık görülmektedir. Kekemeler kekeledikleri anda ne söylemek istediklerini çok iyi bilirler fakat kelimeleri sorunsuz çıkaramazlar. Konuşurken konuşma organları üzerindeki kontrolü kaybederler. Her kekeleyen değişik kekeler. Kekemeliğin derecesi kişiye, konuya, konuşulacak kelimeye, duygusal veya bedensel duruma göre oldukça değişebilir. Çocukların %5'inde kalıcı bir kekemelik gelişir. Bu çocukların 4’te 5’i ergenlik çağına kadar yeniden akıcılaşır. Maalesef hangi çocuklarda geçici bir kekemeliğin oluşacağı daha önce bilinemez. Yetişkinlerin %1’nin kekelediği tahmin ediliyor.

Kekemelik neden olur?

Kekemeliğin birden fazla nedeni vardır. Psikolojik, fizyolojik ya da kalıtımsal nedenlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Fizyolojik olarak beyin dalgalarından gelen iletim bozuklukları kekemeliğe neden olabiliyor. Solunum bozukluğu ve nefesi doğru kullanamama da nedenler arasında yer alıyor.

Kekeleyen çocuklar ve onların velileri kişiliklerinde ve birbirleriyle iletişimde toplumun diğer kişilerinden farklı değillerdir. Tipik bir kekeme kişiliği ve kekemelere özgün aile ortamı tespit edilmemiştir. Kekeleyen kişiler, kekemeliklerinden dolayı diğer insanlardan daha sınırlı, korkak veya çekingen değillerdir. Kekeleyen kişiler kekeledikleri için daha az zeki veya yetenekli değillerdir. Ne yazık ki belirtilen önyargılar toplumda halen çok yaygındır. Kekemelik sadece bir konuşma akıcılığı bozukluğudur, ancak ilgili kişinin duygusal durumu ile kekemeliği birbirlerini büyük ölçüde etkileyebilir.

Kekemelik Kral olmaya engel değildir!! Film Önerisi: The King Speech (2010)

Kekeleyen insanların kekelemeye genetik olarak yatkın oldukları düşünülür. Kekemelik çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, dil ve konuşma açısından çok çabuk geliştiği bir dönemde ortaya çıkar. Neden ve niçin bazı çocuklarda bu dönemde kekemeliğin ortaya çıktığı bilinmemektedir. Kekemeliğin gelişiminde duygusal, bedensel veya sosyal nedenlerin önemli rol oynadığı tahmin edilmektedir. Kekemeliğin daha ileri gelişmesinde konuşmada artan gerginlik, çocuğun kekemelikten kaçınmasına neden olur. Bu bağlamda konuşmaya karşı olumsuz duygular ve tavırlar ortaya çıkabilir. Korku ve kaçınma, konuşmada gerginlik ve sürekli engellenme sonucunda oluşan kısırdöngü, kekemeliğin ayakta kalmasına veya daha da artmasına yol açar. Kekemelik bu süreç içinde otomatikleşir ve devam ettiği süreye bağlı olarak değiştirilip düzeltilmesi de zorlaşır.

Çocuğum kekelemeye başladığında ne yapabilirim?

Çocuğunuzun kekelediğini fark ettiğiniz ve endişelenmeye başladığınız anda mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Kekemelik dalında tecrübesi olan bir uzmana başvurarak kekemelik tehsisi yaptırın ve uzmanın görüşünü alın. Çocuğunuzu muayene edilmesi için mutlaka yanınızda götürün. Bunun yanı sıra sizinle kekemeliğin belirtileri ve çocuğun tepkisi hakkında görüşülmesi gerekmektedir. Eğer çocuğunuz kekeliyorsa aşırı telaşa kapılmamaya çalışın, fakat uzun zaman kekemelik geçer diye umutlanıp beklemeniz de tavsiye edilmez. Çocuğunuz konuşurken kendini zorluyorsa veya konuşmasından dolayı hayal kırıklığına uğruyorsa mutlaka kekemeliğin tehsisi yapılmalıdır. Tabii ki endişeleniyor ve ne yapacağınızı, nasıl davranacağınızı bilmiyorsanız da bir uzmana danışmanız yararlı olur. Kekemelik tedavisinde çocuğunuzun yaşı önemli değildir. Kekemeliğin muayenesi tedavinin gerekli olup olmadığı konusunda karar verilmesine yardımcı olur.
Siz de çocuğunuza yardımcı olabilirsiniz. Kekemelik kötü bir alışkanlık olmadığı gibi çocuğunuzun kontrolü dışındadır. Çocuğunuzun takılmalarını düzeltmeyin. Onun size 'nasıl' değil de 'ne' demek istediğini anlamaya çalışın. Onu zorlamayın, sözcük ve tümcelerini tamamlamayın. Kendiniz sakın olup yavaş konuşmaya çalışın. Çocuğunuza anlayış gösterin ve üzüldüğünde onu teselli edin. Kekemelik hakkında bilgi edinin ve çevrenizdeki insanlara, çocuğunuza karşı nasıl davranmaları gerektiğini anlatın.

Hangi kekemelik tedavileri ciddi ve güvenilirdir?

Kekemelere yönelik ciddi ve güvenilir tedavi olanakları, ciddi olamayan tedavi imkanlarından şu konularda farklılıklar içerir:

Tamamen iyileşmeyi garanti etmez, söz vermez, bu nedenle "Kekemeliğe X günde son!" gibi salt melodik konuşma şeklini uygulayan sözde tedavi merkezleri size bilimsel yaklaşımlar sunamaz.
Tedavi süresinin yeteri kadar uzun olması.
Tedavi içeriğinin sadece tedavi odasında değil, günlük yaşamda da denenmesini öngörür.
Alıştırmaların günlük yaşama da aktarılmasına önem verir.
Tedavi bittikten sonra uzun vadeli programı sunar.
Tedavi sonrası kötüleşme/ gerileme görülürse ek tedavi seansları sunar.

Kimden Yardım Almalı?

Merkezimizde bulunan ve bu konuda uzmanlaşmış ekip arkadaşlarımız size yardımcı olmaktan keyif duyacaklardır.
Dil-Konuşma Bozuklukları Eğitmeni Ayla Sarıkaya, Öğr. Gör. Çocuk Gelişimi Uzmanı Çiğdem Ülker

 

Ayrıntılı bilgi veya randevu almak için; 0532 307 97 40 numaralı telefon üzerinden iletişim sağlayabilirsiniz.