
Anksiyete bozukluğu diğer bir adı olan kaygı bozukluğu günlük yaşantımızda sürekli ve aşırı bir şekilde endişeyle karşı karşıya kalmamıza, süregelen bir kaygı halinde olmamıza sebep olur ve bu durum bireyin işlevselliğini ve yaşam biçimini olumsuz yönde etkiler.
Anksiyete bozukluğu psikolojik bir hastalıktır. Sürekli geleceğe dair endişeli olma durumu söz konusudur. Anksiyete bozukluğu devamlı bir şekilde endişe ve korku yaşanması ile beraber zaman zaman bu duruma panik atak krizleri de eşlik eder. Bu durum günlük aktivitelerimizi ya da sosyal hayatımızı ve verimliliğimizi sekteye uğratır. Bu durum çocukluk ve gençlik yıllarında başlayıp yetişkinliğe kadar devam edebilir.
Anksiyete bozukluğu kendi içinde sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler, genelleştirilmiş fobiler gibi bölümlere ayrılabilirler ve birden fazla anksiyete bozukluğu yaşanabilir. Anksiyete bozukluğu olan kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür. Risk faktörü olarak aşırı korumacı tavırla büyütülmüş ya da ailesi tarafından hep olumsuz tepkiler almış çocuklarda da görülebilir ve çocukluk çağında yaşanılan bu tramvalar ve olumsuzluklar anksiyete bozukluğu riskini arttırır.
Madde bağımlılığı, özgüven eksikliği kendi sağlığınız ya da çevrenizdeki kişilerin sağlığından endişe edilmesi de bu durumu arttırır. Genetik faktörlerde önemlidir. Anksiyete olan kişilerde şu belirtiler mevcuttur; kişi kendini huzursuz hisseder, nefes darlığı ağız kuruluğu, kötü bir şey olacakmış endişeli hal, kalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanma aşırı terleme, ellerde titreme, odaklanma, konsantrasyon problemleri, hazımsızlık sıkıntıları, uyku problemleri başlıca semptomlardandır.
ANKSİYETE BOZUKLUĞU ÇEŞİTLERİ
Genelleştirilmiş Anksiyete Bozukluğu;